(Adana Büyükşehir Belediyesi, 25 Mart 2021)
“#Yeryüzü #Bize #Atalarımızdan #Miras #Kalmadı. #Çocuklarımızdan #Ödünç #Aldık”
ADANA Büyükşehir Belediyesi
ve Adana Kent Konseyi öncülüğünde, Başkanımız Sn. Zeydan Karalar
’ın talimatlarıyla, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri çalışmaları başlatılmıştır. Bu kapsamda Adana Kent Konseyi bünyesinde kurulan Bilim Kurulu’nda; şehrimizde bu konu ile ilgili çalışan bilim insanları, yapılacak olan çalışmaları aklın ve bilimin ışığında gerçekleştirmektedir. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKA), diğer bir deyişle Küresel Amaçlar, yoksulluğu ortadan kaldırmak, gezegenimizi korumak ve tüm insanların barış ve refah içinde yaşamasını sağlamak için evrensel eylem çağrısıdır.
Bu 17 Amaç, Binyıl Kalkınma Hedeflerinin başarılarının üzerine inşa edilmekte; bir yandan da diğer önceliklerin yanı sıra iklim değişikliği, ekonomik eşitsizlik, yenilikçilik, sürdürülebilir tüketim, barış ve adalet gibi yeni alanları içeriyor. Amaçlar birbiriyle bağlantılıdır; bir amaçta başarının anahtarı, birbiriyle ortak yönleri olan sorunları hep birlikte ele almaktır.
Bu önemli çalışmanın Bilim Kurulu toplantısında, yaptığımız sunumda şu konuları gündeme getirdik;
2002 yılında Güney Afrika’nın Johannesburg şehrinde düzenlenen Sürdürülebilir Kalkınma Doruk Toplantısı’na dönemin Cumhurbaşkanı Sn. Ahmet Necdet Sezer ve uzman ekip katılım sağlamışlar ve böylece süreç ülkemizde de önemli bir kavram haline gelmeye başlamıştır.
Pek çok gelişmiş ülke; gelişmekte olan ülkelere yapacağı Resmi Kalkınma Yardımı (RKY) için ayrılan gayri safi milli hasıla (GSMH) payını 0,7’ye çıkartmışlardır.
Eylül 2010’da Binyıl Kalkınma Hedefleri Zirvesi’nde, dünya liderleri iddialı bir eylem planı ortaya koydular. Bu plan, son tarih olarak belirlenen 2015 yılına kadar hedeflere ulaşmak için yapılması gerekenleri ana hatlarıyla belirleyen bir yol haritasıydı.
Sürdürülebilir kalkınma kavramı çok geniş bir kavramdır. Aslında kuşaklar arasındaki sorumluluğu da bünyesinde barındırır.
Bir Kızıldere atasözünde dediği gibi; “Yeryüzü bize atalarımızdan miras kalmadı. Çocuklarımızdan ödünç aldık.”
Gelecek kuşakların ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin günümüz kuşaklarının ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir kalkınma modeli olan “sürdürülebilir kalkınma”, 20. yüzyıl sonlarına doğru dünya gündemine girmiş ve 1990’lı yıllarda imzalanan uluslararası antlaşmalarla küresel bir uygulama planı haline gelmiştir.
Sürdürülebilir kalkınma anlayışı, ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişme hedeflerinde ortak paydayı “sürdürülebilirlik” olarak belirlemektedir. Geleceği de sahiplenen bu ortak hedef, herkesin temel ihtiyaçları ile daha iyi bir hayata ilişkin beklentilerinin karşılanmasına imkân vermeye yöneliktir.
Dünyadaki var olan kaynakları heba etmeden gelecek nesillere doğru bir şekilde iletmeliyiz.
Bugün dünyamız iklim değişikliği, çölleşme, gıda sorunu, yoksulluk, göç ve günümüzde COVİD-19 pandemisi gibi sorunları yaşamaktadır. Küresel sorunlar ancak küresel işbirlikleri ile çözülür. Az gelişmekte olan ülkeler yaşadıkları sorunları küresel işbirlikleri ile çözebilirler.
Bizlerde doktorda tezimizde kalkınma kavramından bahsettik. Kalkınma kavramının içinde;
Yoksulluğa Son
Açlığa Son
Sağlık ve Kaliteli Yaşam
Nitelikli Eğitim
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
Temiz Su ve Sanitasyon
Erişilebilir ve Temiz Enerji
İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme
Sanayi, Yenilikçilik ve Altyapı
Eşitsizliklerin Azaltılması
Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar
Sorumlu Üretim ve Tüketim
İklim Eylemi
Sudaki Yaşam
Karasal Yaşam
Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar
Amaçlar için Ortaklıklar
gibi 17 kapsayıcı amaç ve 169 hedef ve 244 gösterge mevcuttur.
Bir çok farklı sektörün sürdürülebilir kalkınma kavramını çalışması, çok yönlü bir çalışma ortamının oluşması adına olumlu olacaktır. Artık sektörler bu hedefleri düşünerek adeta birbirleri ile yarışabilir bir hale dönüşmelidir.
Adana özelinde ise şehrimizde tüm alanlarda, kapsayıcı bir şekilde ve dil ile sürdürülebilir kalkınma kavramını anlatmalıyız. Şehrimizin öncelikleri noktasında doğru projeleri sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile şekillendirmeliyiz.
Kısaca mevcut durum, öncelikler ve bu öncelikler çerçevesinde nasıl projeler ortaya koyabiliriz, bunlar bizlerin amaçları olmalıdır. Böylece şehrimizde son yıllarda yaşanan işsizlik vb. sorunları olumlu hale getirebiliriz.
Ekonomi, eğitim ve sağlık gibi alanları temel alan sıralamalarda geçmiş yıllarda ilk dörtte yer alan Adana şehrimiz artık gerilere düştü.
Artık kalkınmanın sadece iktisadi boyutlarda değil; sağlık, ekonomi ve eğitimin de baz alınarak hazırlandığı TEPAV’ın ve ilgili Bakanlıkların insani gelişmişlik endekslerinde maalesef 37. sıradayız.
Sıçrama yapabilecek şehirler arasında Adana öncü noktadadır.
Adana aslında hem şanslı, hem şanssız bir il.
Adana lobisi etkin hale getirmeliyiz.
Teşvik kanunlarında, Adana’nın yıllarca geri durumda kalması şehrimizdeki potansiyelin çevre illere dönmesine neden oldu. Bu ise uzun dönemde işsizlik, kredi borçları gibi sorunları doğurdu.
Kişi başı geliri arttırmanın yanında, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine de yaklaşmak bizler için önemlidir.
Gelir dağılımı, toplumdaki en yüksek gelire ve en düşük gelire sahip grupların toplam gelirden aldıkları paylar karşılaştırılarak hesaplanıyor. Toplumun en zengin yüzde 20’lik kesiminin geliri ile en yoksul yüzde 20’lik kesiminin gelirine oranı karşılaştırılarak P80/P20 hesaplanıyor. Farkın fazla olması gelir dağılımı eşitsizliğinin yüksek olması anlamına geliyor. Türkiye ortalaması yüzde 7’lerde iken; maalesef Adana’da yüzde 8’lerde.
Yerel yönetim anlayışında; şehrin doğru bir şekilde kimliğini sahiplenmesi çok önemlidir.
Adana’da birlikte hareket etme, lobicilik yapılması ve temsil noktasında sıkıntılar yıllardır mevcuttur. Bunu aşmamız için; fırsat ve tehditlere hazırlıklı olarak ona göre davranmalıyız. Kısa orta ve uzun hedefleri ölçülebilir hale getirerek, şehrimize toplumsal bir faydamız olacaktır.
Bu noktada Kent Konseylerinin rolü çok önemlidir.
Bu çalışmanın en önemli faydası; artık kentimizi uluslararası bir bakış açısı ile şekillendirip, sürdürülebilir kalkınma hedefleri noktasında, yeni binyılın gereksinimlerine göre şekillendirmek olacaktır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder